16 Eylül 2016 Cuma

Dünya'nın Eksen Hareketi

https://www.youtube.com/watch?v=EWSktbOdsjY linki üzerinde Dünya'nın Eksen Hareketi adlı videomuzu izleyebilirsiniz.

9 Haziran 2016 Perşembe

LYS COĞRAFYA - Türkiye'de Arazi Kullanımı, Ekonomik Faaliyetler, Tarım, Hayvancılık ve Ormancılık

ARAZİ KULLANIMI
Türkiye ve Dünya’da arazi; yerleşme ve diğer sosyal (toplumsal) olgular, ekonomik faaliyetler amacıyla kullanılır.
Arazi kullanımını etkileyen doğal koşullar:
İklim, yer şekilleri, eğim, yükselti, taş ve toprak cinsleri, akarsu, göl ve yer altı suları; kara-deniz dağılışı, enlem, bitki örtüsü, yer altı kaynaklarıdır.
Arazi kullanımını etkileyen beşeri koşullar:
Gelişmişlik seviyesi, ekonomik faaliyetler (tarım,endüstri,ticaret,ulaşım,madencilik,turizm vb.) nüfus sayısı ve dağılışıdır.
Günümüzde ekonomik fonksiyonların çeşitlenip artması; teknoloji ve doğal kaynak kullanımının artısını gündeme getirmiş, çoğunlukla bu etkenlerde arazi ve çevrede doğal dengenin bozulmasına yol açmışlardır.
Dengenin bozulması ve arazinin daha yoğun kullanımı dışındaki bir başka olumsuzlukta yanlış kulanımdır. Örneğin eğimli alanlardaki tarlaların eğim yönünde sürülmesi, çukur bir alanda endüstri tesislerinin inşası, heyelanlı arazilere yol, tünel vb. yapılması, verimli tarım arazileri ve ormanların bilinçsizce yok edilmesi örnek verilebilir.

Türkiye’de arazi kullanımı:
Türkiye’de arazinin %25’i ormanlar, %23’ü çayır ve meralar, %38’i ekili-dikili alanlar, %10’u ise yaramayan arazidir. %4-5’e yakını ise yerleşim ve diğer ekonomik faaliyetler amacıyla kullanılır. Türkiye’de eğimi %05’ten az,iklimi elverişli yerler en fazla yerleşilen ve kullanılan alanlardır. Tarıma elverişli bu alanlarda son yıllarda endüstri, ticaret yerleşim merkezleri kurulmakta ve verimli tarım arazileri azalmaktadır. Eğimi %05’ten fazla, iklimi elverişsiz yerleri ise çayır, mera, orman arazisi yani hayvancılık, ormancılık faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Türkiye ve benzeri ülkelere de arazi kullanımı, nüfus ve yerleşmelerin dağılışıyla doğal koşullar arasında sıkı bir paralellik olduğu da görülmektedir.
Ekonomik faaliyetler insanların geçimini sağlamak üzere yürüttükleri etkinliklerdir. 

EKONOMİK FAALİYETLERİ ETKİLEYEN:
1)   Doğal Faktörler: İklim, yer şekilleri, yükselti, eğim, bakı, sular, toprak ve taş cinsleri, yer altı kaynakları, enlem, bitki ve hayvan türleri.

2)   Beşeri Faktörler: Nüfusun sayı ve nitelikleri ile sermaye olanakları, kişi başına düşen gelir, bilimsel, teknolojik düzey, tarihi olaylar, devlet politikalarıdır.

EKONOMİK FAALİYETLER:
1)   Birincil Faaliyetler: Ham madde olarak kullanılan ve besin ihtiyacını karşılayan tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik, balıkçılık vb.
2)   İkincil Faaliyetler: Ham maddeleri ihtiyat duyulan araç-gereç haline dönüştüren endüstri (sanayi) sektörüdür.
3)   Üçüncül Faaliyetler: Hizmet sektörlerinin oluşturduğu faaliyetlerdir. (Ulaşım, ticaret, turizm vb.)
4)   Dördüncül Faaliyetler: Üretimi sağlayan bilgiyi oluşturan bilim adamları vb. kişilerce oluşturulur.
5) Uluslararası kurum, kuruluşların yöneticileri ve CEO'ları beşinci faaliyet grubunu oluştururlar.

EKONOMİK FAALİYETLERİN TARİHÇESİ
4 milyon yıl önce ortaya çıkan insan 10.000 yıl öncesine (neolotik) kadar avcı ve toplayıcı olarak yaşamıştır. 10.000 yıl önce yerleşik hayata geçen insan ilk köy,kasaba,kentleri kurmuş; hayvanları evcilleştirip tarım yapmaya başlamış yani üretici olmuştur. Tarım ve hayvancılıkla ticaret ile ulaşımda gelişip, çeşitlenmişlerdir. 5000 yıl önce kalkolitikte madenleri de kullanmaya başlayan insanoğlu el el zanaatlarınıda geliştirmeye başlamış ve kalkolitikten ortalama 200 yıl öncesine kadar ihtiyaç duyulan madenler,araçlar,çeşitli gereçler ev tipi (yani bir kişinin uğraşı) yada atölyelerde toplanmış birkaç zanaatkarın uğraşlarıyla sınırlı miktarda üretilmiştir. Bu dönem ev tipi ve atölye tipi üretim dönemi olarak nitelendirilir. 200 yıl önceyse öncelikle su gücü, daha sonrada buhar gücüyle çalışan makineler kullanılmaya başlanmış fabrikalarda pek çok kişinin uğraşısıyla kısa sürede bol  ürün elde etmeyi sağlayan endüstri dönemi başlamıştır. Endüstrinin gelişip, yaygınlaşması, teknoloji ve doğal kaynak kullanımının artmasıyla doğal denge bozulmuş, çevre kirlenmiş, biyoçeşitlilik zarar görmüştür. Sonuçta batılı toplumlarda çevre-endüstri dengesini gözeten sürdürülebilir ekonomik kalkınma kavramı gelişip, uygulamaya başlanmıştır.
    Günümüzde K.Amerika (Kanada,ABD), Avrupa, Japonya ; Rusya, Çin, Hindistanın bazı yerleri, Avustralyanın doğusunda yoğun şekilde endüstriyel faaliyetler yürütülür. Asya, Afrika, Orta ve G. Amerika ülkeleriyse bu ülkelere ham madde ve enerji kaynakları üretir. Gelişmiş ve gerikalmış toplumlar arasındaki alış-veriş, ticaret günümüz dünyasının yani küresel ortamın üretim, tüketim, Pazar ilişkilerini oluşturur.


TARIM
Besin ihtiyacını ve endüstride hammadde olan ürünleri karşılamaya karşılamaya yönelik faaliyettir. Bunlara kültür bitkisi de denir. Tarımı etkileyen doğal koşullar iklim (ürün çeşidini belirler) örneğin çeşidin en fazla olduğu bölge Marmara, en az olduğu bölge İç Anadoludur. Yer şekilleri (tarım arazisi miktarını belirler) örn: Marmara’da tarım arazisi miktarı Doğu Anadolu’dan fazladır. Yükselti, bakı, enlem, toprak cinsleri sular, kuraklık şiddeti diğer doğal etkenlerdir.

  Beşeri koşullar: Sermaye, sulama-gübreleme-ilaçlama, makine kullanımı, çiftçi eğitimi, kullanılan tarım metodları, ulaşım, pazarlama, devlet politikaları, toprak bakımı. Dünya nüfusunun %50’si geçimini tarımdan sağlar. Bu oran Türkiye’de %30’dur.
Tarım:
# Besin ihtiyacını sağlama
# İstihdam sağlama ( iş olanağı )
# Sanayiye ham madde sağlama
# Ticaret ve ekonomiyi canlandırma gibi işlevlere sahiptir.

TARIM ÜRÜNLERİ:
·       Ekili ürünler: Tohum olarak sonbaharda sürülen, tarlaya ekilen kışı toprak altında kar örtüsünün koruyucu etkisiyle geçiren yani kış koşullarından etkilenmeyen ürünlerdir. Bunlar ilkbaharda çimlenir yazınsa olgunlaşıp hasat edilir yani dağılışlarında ilk bahar yaz koşulları etkilidir. Buğday, pamuk, tütün, pancar, keten, haşhaş vb.

·       Dikili ürünler: Ağaç biçiminde olan ve dağılışlarını sonbahar-kış koşullarının belirlediği zeytin,incir,üzüm,fındık,elma,çay gibi ürünlerdir. Kış ılıklığı isteyenler sadece kıyıda, kış soğuklarına dayanabilenler hem kıyı, hem de iç kesimde yetişir.

TARIMSAL YÖNTEMLER (METODLAR):
1)   Ekstansif (İlkel, sulamasız tarım) tümüyle iklim koşullarının denetiminde yürütülen ve ürün dalgalanmaları görülen yöntemdir. Türkiye de yaygındır. Dünya’dan Hindistan örnek verilebilir.

2)   Enstansif (modern,sulamalı,yoğun, ince tarım) tümüyle iklim koşullarının denetiminde yürütülmeyen ürün dalgalanmaları çok az olan yöntemdir. ABD, Hollanda vb.

·       1. De sulama, gübreleme ilaç kullanımı az kaliteli tohum kullanımı azdır ( Hindistan da 70’li yıllardan sonra tohumda iyileşme yaşanmış ve üretim artmıştır.) fakat 2. De fazladır.
·       1. De Nadas fazla ( iç Anadolu ve G.D. Anadoluda yaygındır. 2. De ise görülmez. Modern tarımda toprağın mineral dengesini korumak için nöbetleşe tarım uygulanır.
·       1. De zararlılarla ve erozyonla mücadele az iken 2. De fazladır.
·       1. De toprak bakımı az, arazi kullanımı yanlıştır 2. De toprak bakımı fazla arazi kullanımı doğru.
·       1. de çiftçi eğitimi ve bilinci düşük 2. De ise yüksektir. 
·       1. De Tarımsal verim ve gelir düşüktür. Fakat verim düşük olsa da geniş arazide üretim miktarı fazla olabilir. Örn: Hindistan. 2. De ise yüksektir. Yani küçük bir alandan bol ürün elde edilebilir. 
·       1. De pazarlama olanakları düşük 2. De ise yüksektir.
·       1. De sermaye olanakları az 2.de ise fazladır.
·       1. De tarımda makine kullanımı az 2. De ise fazladır.

NOT: Tarım da makine kullanımı tümüyle gelişmişlik oranına bağlı değildir. Eğim şartlarıyla da ilişkilidir. Örneğin: G.D Anaolu’da makine kullanımı Doğu K. Denizden daha fazladır.

TARIMLA İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR:
·       Monokültür: Bir ürünün yoğun şekilde üretildiği alandır.
Çay: Rize, Fındık: Ordu-Giresun, Pamuk: Adana, Muz: Anamur, Zeytin: Edremit-Gemlik, İncir: Aydın, Turunçgil: Antalya.
·       Destekleme alımları: Piyasa ve kötü hava koşullarından korumak amacıyla devletin üreticilerin ürünlerinin bir bölümünü satın almasıdır. Çay, fındık, pamuk, tütün, buğday, pancar, haşhaş bu kapsamdaki ürünler.
·       Plantasyon tarımı: Çok geniş alanlarda 19 ve 20. Yy başlarında kölelerin çalıştırıldığı tarım alanlarıdır. Günümüzdeyse özellikle tropikal kuşakta geniş çiftliklerde kauçuk,pamuk, kahve gibi ürünlerin yetiştirilmesidir. 
·       İklimsel şartlar ve arazinin engebesine bağlı olarak Türkiye’nin %40 da tarım yapılmaktadır. Ülkemizde yetiştirilen başlıca ürünlere gelince ekili ürünler kışı tohum halinde kar altında toprakta geçiren dağılımını ilk bahar ve yaz koşullarının belirlediği ürünlerdir.
Dikili ürünler dağılımını sonbahar ve kış koşullarının belirlediği ürünlerdir.




1)   Tahıllar (Hububatlar) (Ekilli ürünlerdir):
NOT: Yağı çıkarılan ürünler (+) işareti ile gösterilecektir.
·       Az suyla yetişenler:
Ø Buğday: Tarım arazilerimizin %50’de buğday ekstantif üretildiğinden dalgalanmalar fazladır. Yetişmesi için ilkbaharın ılık ve yağışlı yazların kurak olması gerekir. Kıyılar yetişmesi için en uygundur (Marmara, Ege, Akdeniz ). Fakat buralarda daha değerli ürünler yetiştiğinden İç Anadolu ve G.D.Anadolu da yoğundur. Akdeniz de sıcaklık değerlerine bağlı olarak topraktan 2 ürün alına bildiğinden örneğin çukurovada pamuktan sonra üretimi yapılmaktadır. Halkın temel gıda maddesi olduğundan çokça üretilmesine rağmen ihraç edilemez. Dünya’da ABD, Kanada, Rusya, Hindistan, Çin önemlidir.

Ø Arpa: Buğdayla aynı iklim şartlarında yetişir. Fakat daha düşük sıcaklıklarda yetişebildiğinden buğdayın çıkamadığı Doğu Anadolunun yüksek kesimlerinde de görülür. Bunun da en fazla yetiştiği bölgeleri İç A. ve G.D. Anadoludur. Bira yapımında kullanıldığından son yıllarda üretimi artmıştır.
·       Bol suyla yetişenler:
Ø Çeltik (Pirinç): Pek çok bölgede sulak vadi ve ovalarda yetişir. Batı Karadeniz ovaları yağışa bağlı olarak, Meriç ovaları ise Marmara'da sulamayla en çok pirinç yetiştiren yerlerdir. İl bazında Kastamonu Tosya mono kültür alanıdır.(B.Karadeniz) Üretimi devlet kontrolü altındadır. Nedeni sıtma hastalığına yol açmasıdır. Muson Asyası Dünya’da başta gelir. Çin,Hindistan,Japonya,Endonezya.


Ø Mısır: (Ekili) (+) Çimlenme olgunlaşma ve hasat döneminde bol suya ihtiyaç duyar. K.Deniz doğal yetişme alanıdır. Fakat ekmek yapımında kullanıldığından mısır başka bölgelere ve ülkelere satılamaz. Sanayide kullanılan mısırı sulamayla Ak Deniz bölgesi yetiştirir. Ak deniz üretimde birinci sırada gelmektedir. ABD, Brezilya, Rusya, Çin önemli üreticilerdir.

SANAYİ ÜRÜNLERİ SANAYİDE HAM MADDE OLARAK KULLANILIRLAR.

ÇAY(DİKİLİ): Yetişmesi için kışların ılık ve her mevsimin yağışlı olması gerekir. Çok sınırlı bir alandan Rize ve çevresinden elde edilir. Dünyada Hindistan, Çin, Sri Lanka, Endonezya önemlidir. Kaliteyi korumak amacıyla üretimi devlet kontrolü altındadır.

ZEYTİN(DİKİLİ): Kışları ılık geçen kıyı kesimlerinde yetişir. %40'ı Egeden elde edilir. Marmara 2., Ak D. 3. Sırada gelir. Ak D. daha değerli ürünler nedeniyle geri plandadır. D. Karadeniz de Rize ve G. Doğu Anadolu'da Antep Kilis yöresinde de yetişir. Dünya da Yunanistan, İtalya, İspanya, Tunus önemlidir. Yağ ve sabun endüstrisinde kullanılır. Ülkemizde mono kültür alanları Edremit ve Gemliktir. Zeytin ağacının bir özelliği de 2 yıla bir ürün vermesidir.

GÜL(DİKİLİ) (+): Hoş kokulu yağı için üretilir. Bu yağ kozmetik endüstrisinde kullanılır. Göller yöresinde Isparta çevresinde yetişir.

PANCAR(EKİLİ): Şeker endüstrisinde kullanılır bol suyla alüvyal düzlüklerde yetişir. Yetişmesi için kıyılar daha el verişlidir. Fakat daha değerli ürünler nedeniyle iç kesimde üretilir. İç A, Orta Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu A, İç Ege, Ak D’in iç kesimleri, Marmaranın iç kesimleri yoğundur. Küspesi hayvancılıkta kullanılır. Pancar orta kuşakta en çok Rusya ve Avrupa birliği ülkelerinde yetiştirilir. Tropikal kuşakta karşılığı olan şeker kamışıysa orta, Güney Amerika ve Afrika da üretilir.

AY ÇİÇEĞİ (EKİLİ) (+) : Yağ endüstrisinde kullanılır. Yazları 20 derece üzerinde sıcaklıklara sahip yerlerde yetişir %70 i Marmaradan sağlanır. Monokültür alanı Trakya, Ergenedir. İç Anadolu, İç Ege ve Orta Karadeniz diğer önemli alanlardır. 


Haşhaş(Ekili) (+): İlaç endüstrisinde kullanılır. Uyuşturucu özelliği olduğundan üretim devlet kontrolü altındadır. Yazları kurak geçen İç Ege, İç Anadolu, Göller yöresinde yetişir. Afyon, Eskişehir, Burdur önemli illerdir.

Anason(Ekili): İçki ve besin sanayisinde kullanılır. İç Ege, göller yöresi ve Marmara da üretilir.

Soya(Ekili)(+): Yağ endüstrisinde kullanılır. En çok Karadenizde ve Akdenizde üretilir. Çin Dünyada önemlidir.

        Pamuk(Ekili)(+): Dokuma,tekstil endüstrilerinin ham maddelerindendir.Yetişmesi için ilkbaharın ılık, yağışlı yazların kurak ve sıcak geçmesi gerekir. K.denizde yaz yağışı yüksek yerlerde düşük yaz sıcaklığı nedeniyle yetişemez, alüvyalovaların ve sulamanın olması yetişmesi için diğer koşullardır. G.D.anadolu, Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu’da Malatya,Iğdır ovaları önemlidir. Mono kültür alanı Çukurovadır. ABD, Çin, Hindistan, Rusya, Pakistan, Mısır, Özbekistan önemlidir.

Tütün(Ekili): Sigara sanayisinde kullanılır. İklim seçiciliği azdır.  İç Anadolu dışında her bölgede yetişir. %40’ı Egeden elde edilir. Karadeniz, Marmara, G.D.Anadolu, Doğu Anadolu da Malatya, Elazığ, Muş, Bitlis önemlidir. Akdenizde önemi azdır. Hatay ve Göller yöresinde yetişir.ABD, Çin, Hindistan, Rusya önemlidir.

Keten Kenevir(Ekili): Dokuma sanayinde kullanılır. Yağışlı iklimleri sever. Batı K.denizde üretilir (Kastamonu) uyuşturucu özelliğinden dolayı devlet kontrolü altındadır.

Susam(Ekili): Yazları kurak geçen Akdenizde yetişir. Besin endüstirinde kullanılır.

BAKLAGİLLER(Ekili):
-         Fasulye: Bütün bölgelerde sulama olanağı fazla alüvyal bostan alanlarda yetişir.
-         Nohut, mercimek: Çok az suya ihtiyaç duyar ve kurak iklimlerden hoşlanırlar. G.Doğu Anadolu ve İç Anadolu üretimlerinde önemlidir. GAPın tamamlanmasıyla sulama olanakları arttırıldığında G. Doğu Anadolu'da bu ürünler yerine; sebze, mısır, pirinç, pamuk gibi bol suya ihtiyaç duyan ürünlerin üretimi artacaktır.

MEYVELER:
Fındık (Dikili) (+): Kışları ılık her mevsimi yağışlı yerler de yetişir. Karadeniz bölgesi üretimin %80ni Marmara %20sini karşılar. Ordu,Giresun monokültür alanlarıdır. Fındık üretiminde Türkiye %60 ile 1. Sıradadır. Ana vatanı Karadenizdir.

Turunçgil (Dikili): Kışları ılık geçen Güney Ege, Akdeniz ve Doğu Karadenizde Rizede üretilir. Monokültür alanı Antalyadır. Narenciye adınıda alır. Portakal, limon, mandalina ve greyfurt başlıca türleridir. Dünyada AkD. Ülkeleri ABD, Avustralya önemlidir.

Elma(Dikili): Kış soğuklarına dayanır. İklim seçiciliği azdır. Bu nedenle üretim miktar ve alanı fazladır. İç Anadolu, Orta Karadeniz ve Antalya yöresinde üretimi gerçekleştirilir.

 Kayısı(Dikili): İklim seçiciliği azdır. Her yerde yetişebilir.Fakat daha değerli ürünler nedeniyle kıyılarda görülmez. D.Anadolu’da Malatya, Iğdır yöreleri önemlidir.

İncir(Dikili): Kışları ılık geçen kıyılar da yetişir. Monokültür alanı Güney egede Aydın yöresidir (%80). Türkiye incir üretiminde dünya birincisidir.

Üzüm(Dikili): İklim seçiciliği azdır.Kış soğuklarına dayanır. Bu nedenle üretim alanı ve miktarı fazla ve ucuz bir meyvedir. Kaliteli üzüm için yazların kurak geçmesi gerekir. Bu yüzden K.deniz kıyıları e çok yüksek yerlerde görülmez. Ege %40 ile 1.dir. G.D Anadolu 2., İç Anadolu 3., Marmara 4., Doğu Anadolunun güneyi 5. Sıradadır. Akdeniz de önemi azdır (daha değerli ürünler yetiştirildiğinden).

Antep Fıstığı(Dikili): Yazları kurak ve sıcak geçen G.D. Anadolu da üretilir.

Kivi(Dikili): Ilıman ve her mevsimi bol yağışlı D.Karadenizde üretilir. Muz gibi kökeni tropikal kuşak olup son yıllarda üretilmeye başlamıştır.

Muz(Dikili): Kışları en ılık geçen Akdenizde Anamurda %100ü üretilir.Dünyada Afrika ve Güney Amerika yani tropikal kuşak önemlidir.

Yer fıstığı(Ekili): Yazları kurak sulama olanakları gelişmiş. Akdeniz'de yetişir.

Sebzeler:
Kuru sebzeler(Ekili): Patates ve soğandan oluşur iklim seçicilikleri de yoktur. Her yerde yetişebilirler. Ekonomik değerleri az olduğundan en çok İç Anadolu da üretilirler.

Yaş sebzeler(Ekili): Üretimleri için bol su, yüksek yaz sıcaklığı ve alüvyal topraklar gerekir. Akdeniz, Ege ve de Marmara önemlidir. İç kesimde sulama azlığı K.denizde Güneşli gün sayısının azlığı,yüksek kesimlerde yaz sıcaklığı yetersizliği sebze üretiminin olanaklarını azaltır. Kışın yeterli sıcaklığa sahip Antalya, Mersin ve Adana da ise seracılık yaygındır.

HAYVANCILIK:
1)   İlkel mera hayvancılığı(yaylacılık): Hayvanların yazın taze ot potansiyelinden yararlanması için geçici olarak yaylalara çıkarıldığı, kışın ise kuru saman otları ile beslendiği hayvancılıktır. Karadeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu ile İç Anadolu'da görülür. İlkel hayvancılık Türkiye ve benzer özellikler taşıyan ülkelerde yaygındır.

İlkel hayvancılık tarım alanı yetersiz engebeli yerlerin temel geçim kaynağıdır. Doğu Anadolu en çarpıcı örneğidir. İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Karadeniz gibi bölgelerdeyse gelir azlığından dolayı tarımdan sonra ikinci faaliyettir.

Hayvancılıkta yetiştirilen hayvanların eti, sütü, yumurtası, deri ve yününden gıda ve sanayi ham maddesi olarak yararlanılır. Ayrıca yük, yolcu taşınması ve eğimli arazilerde tarla sürme işi ile tıbbi araştırmalarda da kullanılırlar.

2)   Modern ahır hayvancılığı:
Besicilik: Hayvanlar eti için yetiştirilir.

Mandıracılık: Hayvanlar sütü için yetiştirilir.

Dünya’da Hollanda, İsviçre, İngiltere, ülkemizde Marmara, Ege, Akdeniz, Batı Karadeniz'de görülür.

·       Sermaye olanakları 1. De az 2. De fazladır.
·       1.de et,süt.yün miktar ve kalitesi düşüktür. 2.de yüksektir.
·       1. De Ürün dagalanmaları fazladır ( faaliyet iklime bağlı olduğundan) 2. De azdır ( faaliyet iklime bağlı olmadığından)
·       1. De elde edilen gelir ve verim düşüktür. 2. De yüksektir.
·       1 de hayvan hastalıklarıyla mücadele azdır. 2. De fazladır.
·       1. De Hayvan soylarının ıslah çalışmaları azdır. 2. De fazladır.
·       1. De süt kuzusu ve danası kesimleri fazladır. 2. De böyle bir uygulama yoktur.
·       1. De hayvanlar tümüyle bitki örtüsüyle beslendiğinden ülkedeki dağılımları iklim ve bitki örtüsüne bağlıdır.
2. de ise hayvanlar daha çok suni yem ve az oranda doğal bitki örtüsüne bağlı olduğundan dağılım doğal koşullardan bağımsızdır.

Küçükbaş hayvancılık:
1)   Koyun : Et, süt, yün ve derisinden yararlanılır. Karasal iklimlerde bozkır otları yaygın düz arazi yapısına sahip yerlerde görülür. İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu, İç ege, göller yöresi, Doğu Anadolu'nun güneyi Trakya’da yaygındır. Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu'nun kuzeyinde görülmez (iklim ve bitki örtüsü nedeni ile). Türkiye'de en çok kesilen hayvandır. Fakat et verimi sığırdan azdır.

2)   Tiftik keçisi: Yünü için beslenir. Koyunla aynı şartlarda yetiştirilir. Bununda en çok yetiştirildiği yer iç ve G.D Anadoludur. Ana vatanı İç Anadoludur.

3)   Kıl keçisi: Tarıma el verişsiz eğimli,karstik alanlarda bu şartlara uygun kıl keçisi yetiştirilir. Akdeniz'de Toros Dağlarında yaygındır. Ormanlara zarar verdiğinden devletçe üretimi sınırlandırılmıştır.

Büyükbaş Hayvancılık: Faaliyette doğal bitki örtüsünden yararlanılır ve tüm yıl devam eder. Avrupa, Hindistan, ABD, Avustralya, Arjantin önemlidir. Sığırda denilen büyükbaş hayvanların doğal ortamda yetişmesi için yaz yağışları alan çayırlardan oluşmuş yerler gereklidir. Karadeniz kıyıları ve Erzurum-Kars Ardahan doğal yetişme alanlarıdır. Doğu Karadeniz ve Erzurum-Kars Kuzey Doğu Anadolu olarak ta değerlendirilir. Trakya, Güney Marmara, Ege'de suni  yemler kullanılarak, İç Anadolu'da ise özellikle şeker fabrikaları çevresinde, pancar küspesine bağlı olarak modern büyükbaş hayvancılık yapılır.

Arıcılık: Bitki örtüsünden yararlanılır, faaliyete kışın ara verilir. Doğal bitki örtüsü gür,çevre kirliliği olmayan yüksek yerlerde gelişmiştir. Doğu ve Batı Karadeniz, Doğu Anadolu, Toroslar ve Muğla'da (Menteşe) Marmaris'in yüksek kesimlerinde yapılır.

İpek böcekçiliği: Dut yapraklarıyla beslendiğinden kışın faaliyete ara verilir. Bursa, Gemlik, Bilecik (Marmara) önemlidir.

Kümes Hayvancılığı: Doğal bitki örtüsünden yararlanılmaz ve tüm yıl devam eder. Ucuz ve sağlıklı olması nedeniyle son yıllarda tüketimi büyük kentlerde artmış ve büyük kentlerin çevresinde (Güney Marmara başta) modern tavuk çiftlikleri kurulmuştur.

Balıkçılık: Deniz balıkçılığı denizlerden balık avlanması faaliyetidir. Karadeniz kıyıları denizin serin ve balık yaşamına uygun olması nedeniyle ve aynı zamanda tarım, sanayi ticaret olanaklarının az olmasına bağlı olarak balıkçılığa yönelmiştir. %70 ile denizlerden avlanan balıkta Karadeniz Bölgesi 1. Sırayı alır. Marmara ve Boğazlar balıkların göç yollarında bulunduğundan 2. Sırayı alırlar. Ege, Akdeniz sıcak yani deniz yüzeyi balık yaşamına uygun olmadığından ve tarım, sanayi ticaret, ulaşım ve de turizmden yeterli gelir elde edildiğinden önemsizdirler. İlkel kıyı balıkçılığı Türkiye gibi ülkelerde yaygındır, modern açık deniz balıkçılığında ise Norveç, Japonya, İngiltere gibi ülkeler başta gelir.

İlkel Kıyı Balıkçılığı: Avlanma tekniklerinin ve kullanılan teknelerin ilkel ve yetersiz olduğu, soğuk hava depolama ve ulaşım imkanları yetersiz, ülke ekonomisine katkısı az balıkçılık faaliyetidir. 

Modern Açık Deniz Balıkçılığı: Son derece büyük, gelişmiş tekneler ile okyanuslar da dahil her yerde balık avlama olanaklarına, soğuk hava depolama ve ulaşım olanaklarının gelişmiş olmasından dolayı dünyanın her yerine balık ve balık ürünleri satma, ulaştırma olanaklarına sahip Norveç, Japonya gibi ülkelerde yürütülen balıkçılık faaliyetidir.

İç su balıkçılığı: Akarsu ve göllerden Balık avlanması faaliyetidir. Türkiye de önemi azdır.

Kültür balıkçılığı: Deniz ve göl kıyılarında kurulan balık çiftliklerinde insan eliyle üretim yapılmasıdır. Güney Ege'de (Bodrum, Fethiye, Marmaris) yaygındır ve deniz kirliliğine yol açan bir faaliyettir.

 Ormancılık: Ormanlardan yararlanma faaliyetidir. Karadeniz bölgesinde önemlidir.

Ormanların sağladığı yararlar: Erozyon ve selleri önleme, yakacak ve sanayiye ham madde sağlama, havadaki oksijen miktarını arttırma ( hava kirliliğini önleme) turizm faaliyetleri, yaban hayata barınak sağlama. Orman varlığı bakımından bölgelerimiz şu şekilde sıralanır.

1)   Karadeniz:yağış miktarının fazla, rejimin düzenli olması) ormanlarımızın %40'ı bu bölgededir.
2)   Akdeniz
3)   Marmara
4)   Ege
5)   Doğu Anadolu
6)   İç Anadolu
7)   G.D Anadolu


Dünyada Kanada, Rusya, Finlandiya, Norveç, İsveç, Brezilya orman varlığı nedeniyle bu  faaliyette ilk sıralardadırlar. 

23 Mayıs 2016 Pazartesi

LYS Coğrafya - Ekosistem, Biyomlar, Madde Döngüleri, Doğal Afetler ve Bölge Kavramı

- BİYOMLAR –
Belli iklim ve yer şekli koşullarına bağlı olarak ortaya çıkmış bitki ve’de hayvan topluluklarına biyom adı verilir. Kara Biyomları ve Su Biyomları olmak üzere iki ana guruba ayrılırlar.





KARA BİYOMLARI                           BİTKİ ÖRTÜSÜ                 HAYVAN TÜRLERİ     

-Ekvatoral ormanlar biyomu           Yayvan yapraklı                Jaguar, maymun,
 (En zengin biyomdur)                    bambu, palmiye,               kaplan, kuş,
                                                     muz gibi ağaçlar               sürüngenler ve böcekler


-Savan Biyomu                               Yüksek boylu                    Zebra, sırtlan, aslan,
                                                     otlar ve tek tük                kuşlar, sürüngenler,
                                                     ağaçlar                            leopar, çita, fil,
                                                                                            zürafa, ceylan, böcekler,
                                                                                            yabani köpek


-Çöl Biyomu                                  Kaktüsler ve                      Sürüngen, kuş, deve            
 (Biyolojik çeşitlilik azdır)              kurakçıl çalılar                  çöl faresi, tilkisi,
                                                                                            kurbağası ve böcekler


-Maki Biyomu                                Bodur ağaçlar ve                Dağ keçisi, kurt, çakal, 
                                                    çalılar (Kızılçam,               sürüngen, kurt, böcek, 
                                                    koca yemiş,                       kemirgenler ve tilki
                                                    keçiboynuzu, kekik,
                                                    zakkum, lavanta)


-Step (bozkır) Biyomu                    Kısa boylu otlar                  Tilki, yabani koyun,
 (Türkiye'deki en yaygın                                                          ceylan, kurt, böcek,
   biyomdur)                                                                           sürüngen, kuşlar, bizon, 
                                                                                             yak (Tibet sığırı), 
                                                                                             kemirgenler


-Çayır Biyomu                                Yaz yağışlarıyla                  Tilki, ayı, kurt, çakal, 
                                                     yeşeren otlar                     yaban kedisi, kuş, böcek,
                                                                                              sürüngen, kemirgenler, 
                                                                                              geyikler


-Orta Kuşak Karışık Yapraklı           Geniş ve iğne                      Tilki, ayı, kurt, çakal,
 Ormanlar Biyomu                          yapraklı ağaçlar                  yaban kedisi, kuş,                                                                    (meşe, ıhlamur,                  sürüngen, 
                                                     kestane, karaçam,              kemirgenler, böcekler,
                                                     sarı çam, ladin, huş)           domuz ve geyikler


-Tayga Ormanları Biyomu                Ladin, sedir, karaçam         Kar tavşanı, kar tilkisi,
                                                      sarı çam, huş                     kar baykuşu, ayı, 
                                                                                               Sibirya kaplanı, leopar,
                                                                                               yabani kedi, geyik, kuş,
                                                                                               böcek, sürüngen ve 
                                                                                               kemirgenler


-Tundra Biyomu                              Soğuğa dayanıklı                 Minsk öküzü, ren geyiği,
 (Biyolojik çeşitlilik azdır)               ot, diken ve                        kar tilkisi, kar baykuşu,
                                                      yosunlar                             kar tavşanı, karibu


-Kutup Biyomu                                 Bitki örtüsü yoktur             Fok, penguen, kutup ayısı
 (Biyolojik çeşitliliğin 
 en az olduğu biyomdur)


-Yüksek Dağ Biyomu                          Alpin çayırlar ve                Dağ keçisi, kartal, leopar,
 (Yükselti ve yer şekillerine               iğne yapraklı ağaçlar          dağ tavşanı
 bağlı olarak ortaya çıkmıştır)





SU BİYOMLARI                                 BİTKİ ÖRTÜSÜ                     HAYVAN TÜRLERİ

-Akarsular, göller, bataklıklar           Saz, kamış ve nilüferler       Balıkçıl kuşlar,
                                                                                                 balıklar, su yılanı,
                                                                                                 su kaplumbağası,
                                                                                                 tatlı su yengeci, 
                                                                                                 kurbağalar, saz kedisi


-Deniz ve Okyanuslar                       Yosunlar ve deniz altı           Kuşlar, mercanlar,      
 (Dünya'daki en geniş biyomdur)       otlakları                              kabuklu hayvanlar,
                                                                                                 (midye, istiridye)
                                                                                                 ahtapot, yengeç,
                                                                                                 deniz yıldızı, kestanesi,
                                                                                                 balıklar, balina, fok,
                                                                                                 yunus gibi memeliler,
                                                                                                 deniz anası ve
                                                                                                 planktonlar




-EKOSİSTEM-             
Belli sınırlar içerisinde yaşayan canlılar ve cansızların oluşturduğu topluluğa ekosistem denir.

Ekosistemdeki Cansız Varlıklar
-iklim elemanları (sıcaklık,basınç,rüzgar,nem,yağış,ışık vb. )
-toprak
-taşlar ve kayalar
-yükselti ve yer şekilleri
-sular

Ekosistemdeki Canlı Varlıklar
-bitkiler(ağaçlar,otlar,çalılar)
-hayvanlar
-insanlar
-mikro organizmalar(bakteriler vb.)
Habitat: Ekosistemde ki  farklı ortamlara verilen isimdir.

*Ekosistemdeki canlı ve cansızlar tabi ki birbirleriyle ilişki içindedir.


-MADDE DÖNGÜLERİ-
Doğada var olan  temel  elementler (maddeler) doğada çeşitli süreçlerle canlılarla cansızlar arasında alışveriş edilir.Buna madde döngüleri adı verilir. Doğada döngü halinde olan başlıca maddeler ve bu döngüleri  sağlayan süreçleri şu şekilde açıklamak mümkündür;

-SU DÖNGÜSÜ: Doğadaki en temel maddelerin başında su gelir .Suyun temel kaynağı  denizler ve okyanuslardır. Güneş ışığı ve sıcaklık etkisiyle  buharlaşan deniz suları bulutları oluşturur.Rüzgarlar ve dünyanın dönüşüyle hareket eden bulutlar, karalar ve denizleri etkileyen yağışları meydana getirir. Yağışlarda özellikle karalar üzerinde yer altı ve yer üstü sularını oluşturur.Karalarda biriken bu sularda daha sonra tekrar denizlere döner.İşte bu sürece su döngüsü adı verilir.Su döngüsüne insan müdahaleleri; içme ve kullanma suyu temini,kullanımı baraj yapımı ve bu yolla su tutulması vb. dir.

-OKSİJEN DÖNGÜSÜ: Troposferin % 21 ‘ni oksijen oluşturur.Aynı zamanda havadaki oksijen eriyerek sulara da geçmiştir.Yani hem hava hem de deniz, okyanus,ve göller  içinde oksijen vardır.Havadaki ve sudaki canlılar için gerekli serbest oksijeni oluşturan bitkilerin gerçekleştirdiği fotosentezdir.Bitkiler  fotosentez sırasında hava ya da su içindeki karbondioksiti alırlar ve karşılığında havaya oksijeni verirler.Haynvanlar ve insanlar ise solunum sırasında oksijeni alıp karşılığında havaya CO2 verirler.Yani görüldüğü gibi 2 grubun artık maddesi diğerinin ana maddesi durumundadır. Bu şekilde fotosentez ve solunum aracılığıyla oksijen ve karbondioksit döngü halinde kullanılmış olur.
-Oksjenin kullanıldığı yerler
-solunum
-Besinlerinlerin yanması ve vücutta enerjiye dönüşmesi(oksidasyon)
-çürüme ve paslanma olayı

FOTOLİZ OLAYI:Fotosentez dışında Güneş ışınları da  (H2O)yu yani suyun da bir bölümünü ayrıştırarak serbest oksijen oluşumunu sağlarlar bu olaya fotoliz adı verilir.

FOSFOR DÖNGÜSÜ: Fosfor doğada çeşitli kayalar içinde bulunur. Çözülen taşlar vasıtasıyla fosfor toprağa da geçer.Fotosentez yaparken bitkiler topraktan çeşitli mineralleri dolayısıyla fosforu da alır.Besin zinciri aracılığıyla fosfor etçil ve otçul hayvanlara da geçer.Tüm bu süreçler fosfor döngüsü adını alır.

KARBON DÖNGÜSÜ: Karbon canlıların en temel yapı taşıdır.
-hava ve sudaki CO2 (Canlıların solunumuyla havaya ve suya verilir.)
-kömürlü ve karbonatlı kayalar kömür ile birlikte diğer fosil yakıtlar(petrol,doğalgaz) 
Başlıca karbon kaynaklarıdır. Fosil yakıtların yakılması ,volkanik patlamalar, orman yangınları havadaki CO2 miktarını arttırmaktadır.Bu unsurlardan kaynaklanan karbon besin zinciri aracılığıyla canlı ve cansızlar  arasında taşınır yani karbon döngüsü oluşur.  

AZOT DÖNGÜSÜ:Troposferin %78’ ni azot gazı oluşturur.Fakat bitkiler ,hayvanlar ve insanlar bu maddeyi doğrudan doğruya( solunum yada fotosentez) almazlar.Havadaki azot gazı yağışlar,şimşekler,volkanik patlamalar gibi olaylarla  toprağa bağlanır.Topraktaki azotu bitki köklerinde yaşayan bakteriler nitrat tuzlarına dönüştürürler ve besın zıncırı aracılığı ıle bıze kadar ulasır .Canlıların ölümünden sonra da  saprofıtler onların bünyelerindeki azotu ayrıstırarak tekrar havaya verırler.

BESİN ZİNCİRİ
Doğada (ekosistemlerde) bulunan canlıların bünyelerin çeşitli maddelerden oluşur ve canlılar yaşamak için enerjiye ihtiyaç duyarlar .İşte canlıların gereksinim duyduğu maddeler ve enerji besin zinciri aracılığıyla oluşup taşınır.Besin zinciri daha önceki ifade edildiği gibi madde döngülerinde de önemli yeri olan bir süreçtir.
  *Besin zincirinin başında üretici de denilen bitkiler bulunur .Bitki fotosentezle topraktan aldığı mineral, havadaki CO2 ve Güneş ışınlarını alarak bunların hepsini nişasta denilen bir maddede birleştirir.Bitkiler bu depo edilmiş madde ve enerjinin neredeyse %40 'ını kullanırlar.Geriye kalan depo edilmiş madde ve enerji ise tüketiciler tarafından kullanılır.
 *Besin zinciriyle depo edilmiş maddeler ve miktarı azalmış enerji birincil tüketiciler denilen otçul hayvanlara geçer.Otcul olan enerjiyi biraz daha kullanıp azaltır.
 *Daha sonra depo edilen maddeler ve miktarı azaltılmış enerji ikincil tüketici denilen etçil hayvanlara geçer.
* En sonunda da madde ve miktarı iyice azalmış enerji üçüncül tüketicilere ulasır.
* Üretici ve tüketici canlıların ölümüyle saprofitler bünyelerinde depo edilmiş maddeleri ( azot,karbon,fosfor,demir,oksijen) ayrıştırarak tekrar toprağa ve havaya verirler ve bu maddeler fotosentezle besin zincirine ve doğada madde döngülerine katılır.Maddeler besin zinciriyle doğa arasında döngü halindedirler.Enerji ise üreticilerden tüketicilere kadar tek yönlü olarak akar.


               EKSTREM OLAYLAR
DEPREM: Alp orojenezinden etkilenmiş ,aktif  fay hatları ,aktif volkanlar ve mağaralar bulunan yerlerde görülür.Erken uyarı sistemlerinden söz etmek mümkün değildir.

TUSUNAMİ: Deniz okyanus tabanında meydana gelen ve asıl yıkıcı etkisi okyanus kıyılarında görülen afettir erken uyarı sistemleri vardır.

VOLKANİZMA: Alp orojenezinden etkilenmiş alanlarda yer alan aktif volkanlar  zaman zaman harekete geçerek felaketlere yol açmaktadırlar.Japonya, Filipinler, Endonezya, İtalya, İzlanda,Peru,Şili,Meksika,ABD örnek verilebilir.

EROZYON:Bitki örtüsünün tahrip edildiği eğimli yerlerde su, düz yerlerde ise su ve rüzgar  erozyonun doğal  dengeyi bozan bir doğal afettir, kurak koşullar özellikle rüzgar erozyonunun şiddetli olduğu yerlerdir. Ülkemizdeki en yaygın afettir. Dünyada karasal alanlar ve çöllerde yaygındır. Önlenebilir bir afettir.

HEYELAN: Eğimli ve yağışlı koşulların etkili olduğu yerlerde görülen bir afettir, Dünya’da muson Asyası , orta  ve güney Amerika batısı (And dağları) ülkemizde kara denizde yaygındır. Heyelan riskinin arttığı meteoroloji teşkilatlarınca bildirilebilmektedir.

KURAKLIK: İklimde meydana gelen olumsuzluklardan olan kuraklık son yıllarda küresel ısınma nedeniyle dünyanın başlıca yerlerinde şiddetle hissedilmeye başlanan bir afettir. Tarım ve hayvancılık başta olmak üzere yaşam ve yerleşim alanlarını olumsuz etkilemektedir. Orta doğu, Orta Asya ve dünyadaki çöl alanları ülkemizde ise iç ve Güney doğu Anadolu da oldukça etkindir.

SEL VE TAŞKINLAR: Bitki örtüsüne zarar verilmiş eğimli eğimli alanlarda sel suları  dağlardan aşağıya hızla inerek felaketlere yol açar. Muson  Asyası en çok yaygın olduğu yerdir.Taşkınlar ise özellikle  aşırı yağışlardan sonra düz arazilerde nehirlerin yükselmesi ile oluşur.Taşkınlar Trakya ,Ege  zaman zaman iç Anadolu da ;seller ise Kara Deniz  ve  Ak Denizde görülmektedir. Nehirler barajlar aracılığıyla kontrol edilerek  taşkınların önüne geçilebilmektedir.

ÇIĞ :Yoğun kar yağışı olan eğimli alanlarda etkilidir. Çığ riski meteoroloji teşkilatlarınca bildirilebilmektedir. İskandinavya , Alp Dağları, Orta ve Güney Amerika da And Dağları ,Güney Doğu Asya da Himalayalar  ülkemizde Doğu Anadolu ,Kara Deniz ,Ak Denizdeki yüksek dağlarda görülebilir.

ORMAN YANGINLARI: Yazları kurak geçen alanlarda daha çok beşeri etkenlerle orman yangınları çıkmakta bu da doğal dengenin bozulması ve milli servetin  yok olmasına yol açmaktadır. Yangın riski olan yerler uzmanlar tarafından bilindiğinden önlenebilir bir afettir.

KÜRESEL ISINMA: Fosil yakıt kullanımına bağlı olarak havadaki karbon miktarının  artması hava sıcaklığı ortalamalarını halen yükseltmekte bu da tüm dünyada olumsuzlukların yaşanmasına yol açmaktadır. Küresel bir çevre sorunudur.

               BÖLGE KAVRAMI VE TÜRKİYE’ NİN COĞRAFİ  BÖLGELERİ
Günümüzde fiziki , beşeri ( ekonomik , sosyal ,kültürel ,politik) özellikler dikkate alınarak bölgeler oluşturulmaktadır.
Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri
 Tütün Üretim Alanları
Türk Dünyası
Eski Kültür Alanları

Türkiye 1941 yılında 1. Coğrafya kongresine fizki, beşeri, ekonomik, hususlar gözönünde  bulundurularak 7 coğrafi bölgeye ayrılmıştır.Bunlar içinde bölümler , bölümler içinde yöreler  oluşturulmuştur.Bölgeler oluşturulurken iklim , yer şekilleri, bitki örtüsü ,akarsu özellikleri ,nüfus özellikleri dikkate alınmıştır.

MARMARA BÖLGESİ
Yıldız (ıstranca) bölümü (Kırklareli Edirne)

GÜNEY MARMARA BÖLGESİ
(Balıkesir, Çanakkale, Bursa ,Yalova, Çatalca ,Kocaeli, Sakarya )
(İstanbul- Kocaeli)
ERGENE
(Edirne , Tekirdağ )

EGE  BÖLGESİ
Asıl Ege Bölümü
(İzmirli ,Aydın ,Muğla ,Denizli)
İç Batı Anadolu
(Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak)

AK DENİZ  BÖLGESİ
Antalya Bölümü ( Antalya ,Isparta ,Burdur)
Adana (Adana , Mersin , Hatay, Kahramanmaraş)

KARADENİZ  BÖLGESİ
Batı Karadeniz Bölümü ( Düzce ,Bolu, Bartın, Zonguldak, Kastamonu ,Karabük)
Orta Karadeniz Bölümü (Samsun , Amasya, Tokat ,Çorum)
Doğu Karadeniz Bölümü ( Ordu, Giresun ,Trabzon , Rize ,Artvin , Gümüşhane, Bayburt)

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Erzurum – Kars Bölümü ( Erzurum, Kars, Ardahan, Iğdır)
Yukarı Fırat (Erzincan ,Tunceli ,Muş, Bingöl, Elazığ, Malatya)
Yukarı Murat/ VAN (Van ,Bitlis , Ağrı)
Hakkari (Hakkari Şırnak)

GÜNEY DOĞU ANADOLU  BÖLGESİ
Orta Fırat Bölümü (Adıyaman ,Gaziantep ,Kilis ,Şanlı Urfa)
Dicle (Diyarbakır, Mardin ,Siirt, Batman)

İÇ ANADOLU BÖLGESİ
Yukarı Sakarya Bölümü (Eskişehir, Ankara )
Konya (Konya, Karaman )
Orta Kızıl Irmak ( Çankırı ,Yozgat ,Kırıkkale ,Kayseri ,Nevşehir ,Kırşehir, Aksaray, Niğde )
Yukarı Kızı Irmak (Sivas)

Doğal  ve beşeri, ekonomik esaslara göre oluşturulan bölgelerin sınırları zaman içerisinde değişebilmektedir. Doğal bölgeler çok uzun sürelerde değişirken ve aralarındaki sınırlar bir çizgi  halinde olmayıp, bir geçiş kuşağı şeklinde karşımıza çıkarken, beşeri ve ekonomik bölgeler bir insan ömrü içerisinde dahi değişebilmekte ve aralarındaki sınırlar bir çizgi halinde olabilir.