- BİYOMLAR –
Belli iklim ve yer şekli koşullarına bağlı olarak ortaya
çıkmış bitki ve’de hayvan topluluklarına biyom
adı verilir. Kara Biyomları ve Su
Biyomları olmak üzere iki ana guruba ayrılırlar.
KARA BİYOMLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ HAYVAN TÜRLERİ
-Ekvatoral ormanlar biyomu Yayvan yapraklı Jaguar, maymun,
(En zengin biyomdur) bambu, palmiye, kaplan, kuş,
(En zengin biyomdur) bambu, palmiye, kaplan, kuş,
muz gibi ağaçlar sürüngenler ve böcekler
-Savan Biyomu Yüksek boylu Zebra, sırtlan, aslan,
otlar ve tek tük kuşlar, sürüngenler,
ağaçlar leopar, çita, fil,
zürafa, ceylan, böcekler,
yabani köpek
-Çöl Biyomu Kaktüsler ve Sürüngen, kuş, deve
(Biyolojik çeşitlilik azdır) kurakçıl çalılar çöl faresi, tilkisi,
kurbağası ve böcekler
-Maki Biyomu Bodur ağaçlar ve Dağ keçisi, kurt, çakal,
çalılar (Kızılçam, sürüngen, kurt, böcek,
koca yemiş, kemirgenler ve tilki
keçiboynuzu, kekik,
zakkum, lavanta)
-Step (bozkır) Biyomu Kısa boylu otlar Tilki, yabani koyun,
(Türkiye'deki en yaygın ceylan, kurt, böcek,
biyomdur) sürüngen, kuşlar, bizon,
yak (Tibet sığırı),
kemirgenler
-Çayır Biyomu Yaz yağışlarıyla Tilki, ayı, kurt, çakal,
yeşeren otlar yaban kedisi, kuş, böcek,
sürüngen, kemirgenler,
geyikler
-Orta Kuşak Karışık Yapraklı Geniş ve iğne Tilki, ayı, kurt, çakal,
Ormanlar Biyomu yapraklı ağaçlar yaban kedisi, kuş, (meşe, ıhlamur, sürüngen,
kestane, karaçam, kemirgenler, böcekler,
sarı çam, ladin, huş) domuz ve geyikler
-Tayga Ormanları Biyomu Ladin, sedir, karaçam Kar tavşanı, kar tilkisi,
sarı çam, huş kar baykuşu, ayı,
Sibirya kaplanı, leopar,
yabani kedi, geyik, kuş,
böcek, sürüngen ve
kemirgenler
-Tundra Biyomu Soğuğa dayanıklı Minsk öküzü, ren geyiği,
(Biyolojik çeşitlilik azdır) ot, diken ve kar tilkisi, kar baykuşu,
yosunlar kar tavşanı, karibu
-Kutup Biyomu Bitki örtüsü yoktur Fok, penguen, kutup ayısı
(Biyolojik çeşitliliğin
en az olduğu biyomdur)
-Yüksek Dağ Biyomu Alpin çayırlar ve Dağ keçisi, kartal, leopar,
(Yükselti ve yer şekillerine iğne yapraklı ağaçlar dağ tavşanı
bağlı olarak ortaya çıkmıştır)
SU BİYOMLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ HAYVAN TÜRLERİ
-Akarsular, göller, bataklıklar Saz, kamış ve nilüferler Balıkçıl kuşlar,
balıklar, su yılanı,
su kaplumbağası,
tatlı su yengeci,
kurbağalar, saz kedisi
-Deniz ve Okyanuslar Yosunlar ve deniz altı Kuşlar, mercanlar,
(Dünya'daki en geniş biyomdur) otlakları kabuklu hayvanlar,
(midye, istiridye)
ahtapot, yengeç,
deniz yıldızı, kestanesi,
balıklar, balina, fok,
yunus gibi memeliler,
deniz anası ve
planktonlar
-EKOSİSTEM-
-Savan Biyomu Yüksek boylu Zebra, sırtlan, aslan,
otlar ve tek tük kuşlar, sürüngenler,
ağaçlar leopar, çita, fil,
zürafa, ceylan, böcekler,
yabani köpek
-Çöl Biyomu Kaktüsler ve Sürüngen, kuş, deve
(Biyolojik çeşitlilik azdır) kurakçıl çalılar çöl faresi, tilkisi,
kurbağası ve böcekler
-Maki Biyomu Bodur ağaçlar ve Dağ keçisi, kurt, çakal,
çalılar (Kızılçam, sürüngen, kurt, böcek,
koca yemiş, kemirgenler ve tilki
keçiboynuzu, kekik,
zakkum, lavanta)
-Step (bozkır) Biyomu Kısa boylu otlar Tilki, yabani koyun,
(Türkiye'deki en yaygın ceylan, kurt, böcek,
biyomdur) sürüngen, kuşlar, bizon,
yak (Tibet sığırı),
kemirgenler
-Çayır Biyomu Yaz yağışlarıyla Tilki, ayı, kurt, çakal,
yeşeren otlar yaban kedisi, kuş, böcek,
sürüngen, kemirgenler,
geyikler
-Orta Kuşak Karışık Yapraklı Geniş ve iğne Tilki, ayı, kurt, çakal,
Ormanlar Biyomu yapraklı ağaçlar yaban kedisi, kuş, (meşe, ıhlamur, sürüngen,
kestane, karaçam, kemirgenler, böcekler,
sarı çam, ladin, huş) domuz ve geyikler
-Tayga Ormanları Biyomu Ladin, sedir, karaçam Kar tavşanı, kar tilkisi,
sarı çam, huş kar baykuşu, ayı,
Sibirya kaplanı, leopar,
yabani kedi, geyik, kuş,
böcek, sürüngen ve
kemirgenler
-Tundra Biyomu Soğuğa dayanıklı Minsk öküzü, ren geyiği,
(Biyolojik çeşitlilik azdır) ot, diken ve kar tilkisi, kar baykuşu,
yosunlar kar tavşanı, karibu
-Kutup Biyomu Bitki örtüsü yoktur Fok, penguen, kutup ayısı
(Biyolojik çeşitliliğin
en az olduğu biyomdur)
-Yüksek Dağ Biyomu Alpin çayırlar ve Dağ keçisi, kartal, leopar,
(Yükselti ve yer şekillerine iğne yapraklı ağaçlar dağ tavşanı
bağlı olarak ortaya çıkmıştır)
SU BİYOMLARI BİTKİ ÖRTÜSÜ HAYVAN TÜRLERİ
-Akarsular, göller, bataklıklar Saz, kamış ve nilüferler Balıkçıl kuşlar,
balıklar, su yılanı,
su kaplumbağası,
tatlı su yengeci,
kurbağalar, saz kedisi
-Deniz ve Okyanuslar Yosunlar ve deniz altı Kuşlar, mercanlar,
(Dünya'daki en geniş biyomdur) otlakları kabuklu hayvanlar,
(midye, istiridye)
ahtapot, yengeç,
deniz yıldızı, kestanesi,
balıklar, balina, fok,
yunus gibi memeliler,
deniz anası ve
planktonlar
-EKOSİSTEM-
Belli sınırlar
içerisinde yaşayan canlılar ve cansızların oluşturduğu topluluğa ekosistem denir.
Ekosistemdeki Cansız Varlıklar
-iklim
elemanları (sıcaklık,basınç,rüzgar,nem,yağış,ışık vb. )
-toprak
-taşlar ve kayalar
-yükselti ve yer
şekilleri
-sular
Ekosistemdeki Canlı Varlıklar
-bitkiler(ağaçlar,otlar,çalılar)
-hayvanlar
-insanlar
-mikro
organizmalar(bakteriler vb.)
Habitat: Ekosistemde
ki farklı ortamlara verilen isimdir.
*Ekosistemdeki canlı ve cansızlar tabi ki birbirleriyle ilişki
içindedir.
-MADDE DÖNGÜLERİ-
Doğada var olan temel
elementler (maddeler) doğada çeşitli süreçlerle canlılarla cansızlar
arasında alışveriş edilir.Buna madde döngüleri adı verilir. Doğada döngü halinde
olan başlıca maddeler ve bu döngüleri
sağlayan süreçleri şu şekilde açıklamak mümkündür;
-SU DÖNGÜSÜ: Doğadaki en temel maddelerin başında su gelir .Suyun
temel kaynağı denizler ve okyanuslardır.
Güneş ışığı ve sıcaklık etkisiyle
buharlaşan deniz suları bulutları oluşturur.Rüzgarlar ve dünyanın
dönüşüyle hareket eden bulutlar, karalar ve denizleri etkileyen yağışları
meydana getirir. Yağışlarda özellikle karalar üzerinde yer altı ve yer üstü
sularını oluşturur.Karalarda biriken bu sularda daha sonra tekrar denizlere
döner.İşte bu sürece su döngüsü adı verilir.Su döngüsüne insan müdahaleleri; içme ve kullanma suyu
temini,kullanımı baraj yapımı ve bu
yolla su tutulması vb. dir.
-OKSİJEN DÖNGÜSÜ: Troposferin
% 21 ‘ni oksijen oluşturur.Aynı zamanda havadaki oksijen eriyerek sulara da
geçmiştir.Yani hem hava hem de deniz, okyanus,ve göller içinde oksijen vardır.Havadaki ve sudaki
canlılar için gerekli serbest oksijeni oluşturan bitkilerin gerçekleştirdiği
fotosentezdir.Bitkiler fotosentez
sırasında hava ya da su içindeki karbondioksiti alırlar ve karşılığında havaya oksijeni verirler.Haynvanlar ve insanlar ise solunum sırasında oksijeni alıp karşılığında havaya CO2 verirler.Yani görüldüğü gibi 2 grubun artık maddesi diğerinin ana maddesi durumundadır. Bu şekilde fotosentez ve solunum aracılığıyla oksijen ve karbondioksit döngü halinde kullanılmış olur.
-Oksjenin kullanıldığı yerler
-solunum
-Besinlerinlerin
yanması ve vücutta enerjiye dönüşmesi(oksidasyon)
-çürüme ve paslanma
olayı
FOTOLİZ OLAYI:Fotosentez dışında
Güneş ışınları da (H2O)yu yani suyun da bir bölümünü ayrıştırarak
serbest oksijen oluşumunu sağlarlar bu olaya fotoliz adı verilir.
FOSFOR DÖNGÜSÜ: Fosfor
doğada çeşitli kayalar içinde bulunur. Çözülen taşlar vasıtasıyla fosfor
toprağa da geçer.Fotosentez yaparken bitkiler topraktan çeşitli mineralleri
dolayısıyla fosforu da alır.Besin zinciri aracılığıyla fosfor etçil ve otçul
hayvanlara da geçer.Tüm bu süreçler
fosfor döngüsü adını alır.
KARBON DÖNGÜSÜ: Karbon
canlıların en temel yapı taşıdır.
-hava ve sudaki CO2
(Canlıların solunumuyla havaya ve suya verilir.)
-kömürlü ve karbonatlı
kayalar kömür ile birlikte
diğer fosil yakıtlar(petrol,doğalgaz)
Başlıca karbon
kaynaklarıdır. Fosil yakıtların yakılması ,volkanik patlamalar, orman
yangınları havadaki CO2 miktarını arttırmaktadır.Bu unsurlardan kaynaklanan
karbon besin zinciri aracılığıyla canlı ve cansızlar arasında taşınır yani karbon döngüsü oluşur.
AZOT DÖNGÜSÜ:Troposferin
%78’ ni azot gazı oluşturur.Fakat bitkiler ,hayvanlar ve insanlar bu maddeyi
doğrudan doğruya( solunum yada fotosentez) almazlar.Havadaki azot gazı
yağışlar,şimşekler,volkanik patlamalar gibi olaylarla toprağa bağlanır.Topraktaki azotu bitki
köklerinde yaşayan bakteriler nitrat tuzlarına dönüştürürler ve besın zıncırı
aracılığı ıle bıze kadar ulasır .Canlıların ölümünden sonra da saprofıtler onların bünyelerindeki azotu ayrıstırarak tekrar
havaya verırler.
BESİN ZİNCİRİ
Doğada
(ekosistemlerde) bulunan canlıların bünyelerin çeşitli maddelerden oluşur ve
canlılar yaşamak için enerjiye ihtiyaç duyarlar .İşte canlıların gereksinim
duyduğu maddeler ve enerji besin zinciri aracılığıyla oluşup taşınır.Besin
zinciri daha önceki ifade edildiği gibi madde döngülerinde de önemli yeri olan
bir süreçtir.
*Besin zincirinin başında üretici de denilen
bitkiler bulunur .Bitki fotosentezle topraktan aldığı mineral, havadaki CO2 ve Güneş ışınlarını alarak bunların hepsini nişasta denilen bir maddede birleştirir.Bitkiler bu depo edilmiş madde ve enerjinin neredeyse %40 'ını kullanırlar.Geriye kalan depo edilmiş madde ve enerji ise tüketiciler tarafından kullanılır.
*Besin zinciriyle depo edilmiş maddeler ve
miktarı azalmış enerji birincil tüketiciler denilen otçul hayvanlara
geçer.Otcul olan enerjiyi biraz daha kullanıp azaltır.
*Daha sonra depo edilen maddeler ve miktarı
azaltılmış enerji ikincil tüketici denilen etçil hayvanlara geçer.
* En sonunda da madde
ve miktarı iyice azalmış enerji üçüncül tüketicilere ulasır.
* Üretici ve tüketici
canlıların ölümüyle saprofitler bünyelerinde depo edilmiş maddeleri (
azot,karbon,fosfor,demir,oksijen) ayrıştırarak tekrar toprağa ve havaya
verirler ve bu maddeler fotosentezle besin zincirine ve doğada madde döngülerine
katılır.Maddeler besin zinciriyle doğa arasında döngü halindedirler.Enerji ise üreticilerden tüketicilere kadar tek yönlü olarak akar.
EKSTREM OLAYLAR
DEPREM: Alp
orojenezinden etkilenmiş ,aktif fay
hatları ,aktif volkanlar ve mağaralar bulunan yerlerde görülür.Erken uyarı
sistemlerinden söz etmek mümkün değildir.
TUSUNAMİ: Deniz okyanus
tabanında meydana gelen ve asıl yıkıcı etkisi okyanus kıyılarında görülen
afettir erken uyarı sistemleri vardır.
VOLKANİZMA: Alp
orojenezinden etkilenmiş alanlarda yer alan aktif volkanlar zaman zaman harekete geçerek felaketlere yol
açmaktadırlar.Japonya, Filipinler, Endonezya, İtalya,
İzlanda,Peru,Şili,Meksika,ABD örnek verilebilir.
EROZYON:Bitki örtüsünün
tahrip edildiği eğimli yerlerde su, düz yerlerde ise su ve rüzgar erozyonun doğal dengeyi bozan bir doğal afettir, kurak
koşullar özellikle rüzgar erozyonunun şiddetli olduğu yerlerdir. Ülkemizdeki en
yaygın afettir. Dünyada karasal alanlar ve çöllerde yaygındır. Önlenebilir bir
afettir.
HEYELAN: Eğimli ve yağışlı koşulların etkili
olduğu yerlerde görülen bir afettir, Dünya’da muson Asyası , orta ve güney Amerika batısı (And dağları)
ülkemizde kara denizde yaygındır. Heyelan riskinin arttığı meteoroloji
teşkilatlarınca bildirilebilmektedir.
KURAKLIK: İklimde meydana gelen
olumsuzluklardan olan kuraklık son yıllarda küresel ısınma nedeniyle dünyanın başlıca
yerlerinde şiddetle hissedilmeye başlanan bir afettir. Tarım ve hayvancılık
başta olmak üzere yaşam ve yerleşim alanlarını olumsuz etkilemektedir. Orta
doğu, Orta Asya ve dünyadaki çöl alanları ülkemizde ise iç ve Güney doğu
Anadolu da oldukça etkindir.
SEL VE TAŞKINLAR: Bitki örtüsüne zarar verilmiş eğimli
eğimli alanlarda sel suları dağlardan
aşağıya hızla inerek felaketlere yol açar. Muson Asyası en çok yaygın olduğu yerdir.Taşkınlar
ise özellikle aşırı yağışlardan sonra
düz arazilerde nehirlerin yükselmesi ile oluşur.Taşkınlar Trakya ,Ege zaman zaman iç Anadolu da ;seller ise Kara
Deniz ve
Ak Denizde görülmektedir. Nehirler barajlar aracılığıyla kontrol
edilerek taşkınların önüne
geçilebilmektedir.
ÇIĞ :Yoğun kar yağışı olan eğimli alanlarda
etkilidir. Çığ riski meteoroloji teşkilatlarınca bildirilebilmektedir.
İskandinavya , Alp Dağları, Orta ve Güney Amerika da And Dağları ,Güney Doğu
Asya da Himalayalar ülkemizde Doğu
Anadolu ,Kara Deniz ,Ak Denizdeki yüksek dağlarda görülebilir.
ORMAN YANGINLARI: Yazları kurak geçen alanlarda daha
çok beşeri etkenlerle orman yangınları çıkmakta bu da doğal dengenin bozulması
ve milli servetin yok olmasına yol
açmaktadır. Yangın riski olan yerler uzmanlar tarafından bilindiğinden
önlenebilir bir afettir.
KÜRESEL ISINMA: Fosil yakıt kullanımına bağlı olarak
havadaki karbon miktarının artması hava
sıcaklığı ortalamalarını halen yükseltmekte bu da tüm dünyada olumsuzlukların
yaşanmasına yol açmaktadır. Küresel bir çevre sorunudur.
BÖLGE KAVRAMI VE TÜRKİYE’ NİN
COĞRAFİ BÖLGELERİ
Günümüzde
fiziki , beşeri ( ekonomik , sosyal ,kültürel ,politik) özellikler dikkate
alınarak bölgeler oluşturulmaktadır.
Türkiye'nin
Coğrafi Bölgeleri
Tütün Üretim Alanları
Türk Dünyası
Eski Kültür
Alanları
Türkiye 1941
yılında 1. Coğrafya kongresine fizki, beşeri, ekonomik, hususlar gözönünde bulundurularak 7 coğrafi bölgeye
ayrılmıştır.Bunlar içinde bölümler , bölümler içinde yöreler oluşturulmuştur.Bölgeler
oluşturulurken iklim , yer şekilleri, bitki örtüsü ,akarsu özellikleri ,nüfus
özellikleri dikkate alınmıştır.
MARMARA BÖLGESİ
Yıldız (ıstranca) bölümü (Kırklareli Edirne)
GÜNEY MARMARA BÖLGESİ
(Balıkesir, Çanakkale, Bursa ,Yalova, Çatalca ,Kocaeli,
Sakarya )
(İstanbul- Kocaeli)
ERGENE
(Edirne , Tekirdağ )
EGE BÖLGESİ
Asıl Ege Bölümü
(İzmirli ,Aydın ,Muğla ,Denizli)
İç Batı Anadolu
(Kütahya, Afyonkarahisar, Uşak)
AK DENİZ BÖLGESİ
Antalya Bölümü ( Antalya ,Isparta ,Burdur)
Adana (Adana , Mersin , Hatay, Kahramanmaraş)
KARADENİZ BÖLGESİ
Batı Karadeniz Bölümü ( Düzce ,Bolu, Bartın, Zonguldak,
Kastamonu ,Karabük)
Orta Karadeniz Bölümü (Samsun , Amasya, Tokat ,Çorum)
Doğu Karadeniz Bölümü ( Ordu, Giresun ,Trabzon , Rize
,Artvin , Gümüşhane, Bayburt)
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Erzurum – Kars Bölümü ( Erzurum, Kars, Ardahan, Iğdır)
Yukarı Fırat (Erzincan ,Tunceli ,Muş, Bingöl, Elazığ,
Malatya)
Yukarı Murat/ VAN (Van ,Bitlis , Ağrı)
Hakkari (Hakkari Şırnak)
GÜNEY DOĞU ANADOLU
BÖLGESİ
Orta Fırat Bölümü (Adıyaman ,Gaziantep ,Kilis ,Şanlı
Urfa)
Dicle (Diyarbakır, Mardin ,Siirt, Batman)
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
Yukarı Sakarya Bölümü (Eskişehir, Ankara )
Konya (Konya, Karaman )
Orta Kızıl Irmak ( Çankırı ,Yozgat ,Kırıkkale ,Kayseri
,Nevşehir ,Kırşehir, Aksaray, Niğde )
Yukarı Kızı Irmak (Sivas)
Doğal ve beşeri, ekonomik esaslara göre oluşturulan
bölgelerin sınırları zaman içerisinde değişebilmektedir. Doğal bölgeler çok uzun sürelerde değişirken ve aralarındaki sınırlar bir çizgi halinde olmayıp, bir geçiş kuşağı şeklinde karşımıza çıkarken, beşeri ve ekonomik bölgeler bir insan ömrü içerisinde dahi değişebilmekte ve aralarındaki sınırlar bir çizgi halinde olabilir.